Ana içeriğe atla

At the End of The Road

At the End of The Road ya da diğer adıyla What Lies At The End, benim okumaktan en çok keyif aldığım webtoon. Ara sıra birkaç bölümünü okumak için açar, sonra dayanamayıp baştan okurum. Açıkçası hikaye aşırı profesyonel bir şekilde yazılmış, daha doğrusu bitirilmiş değil. Zaten çizerimiz, webtoon’un sonunda ekstra bölümlerle eksik kalan birkaç yeri tamamlamaya çalışıyor. Peki neden bu webtoon’u bu kadar sevdin derseniz, cevabım ana karakter yüzünden olacak. 

Baş kahramanımız Taemin, önce babasının şiddetine dayanamayıp giden annesi, daha sonra da alkolik babası tarafından terk edilmiş, lise çağında bir genç. Okula gidemiyor çünkü part-time işlerde çalışıp babasından kalan borcu ödemeye çalışıyor. Birgün işten dönerken otobüs çarpıyor ve kendini, okulda zorbalık gören ve sonunda intihar eden Siwon’un bedeninde buluyor. Taemin’i sevme nedenim kesinlikle acıyıp sempati duymuş olmam değil çünkü Taemin böyle bir karakter değil. Bir şekilde hayata tutunmayı başarmış, vah benim başıma bunlar geldi diye iki bölümde bir ağlamıyor. At the End of The Road’da entrikalar, kötü karakterler elbette bulunuyor. Normalde entrikadan ve çok abartılmış kötü karakterlerden nefret etmeme rağmen, okurken sinir krizi geçirmememin en büyük sebebi Taemin’di. Hani bir şey izlerken ya da okurken, olduğunuz yerde karakterlerin niye aptalca davrandıklarını, niye kendilerini savunmadıklarını düşünüp çıldırırsınız ya, işte Taemin o karakterlerden biri değil. Yazar sırf hikaye ilerlesin diye normal hayatta yapmayacağımız, sadece kurgusal karakterlerin yaptığı saçmalıklara ana karakteri bulaştırmamış. Daha doğrusu Taemin neler yapabileceğini biliyor, olayları zekice çözüyor ve eğer bir hata yaparsa kısa sürede anlayıp düzeltiyor. Başına bir şey gelirse ayağa kalkıp kendini savunuyor ve oturup da ağladığını görmüyoruz.  Bir diğer baş kahramanımız, Taemin’in çocukluk arkadaşı Woojin ise gördüğümüz en orijinal karakter gibi görünmüyor başta. Yakışıklı, zengin, zeki ve popüler. Romantik içerikli herhangi bir eserde binlerce kez karşılaştığımız bir tip. Ne var ki, çocuklukta başından geçen şeyleri görünce o da derinleşiyor ve kendinizi ister istemez, umarım sonsuza kadar mutlu yaşarsınız bebeklerim derken buluyorsunuz. 

Taemin'in ve Woojin’in aralarındaki bağ, zamanla daha iyi anlaşılıyor. Çocukken tanıştıklarında sadece arkadaş edinmiyorlar aslında, hayatlarına sonunda içtenlikle, korkmadan sevecekleri biri giriyor ve büyüdüklerinde de, farklı bir kimlikle yaşamak zorunda oldukları hayatlarında bu durum hala devam ediyor. Taemin’in yerine geçtiği bedenin asıl sahibi Siwon’un başına gelenler korkunç ama olmayacak durumlar değil. Yine de bana, ikizinin iyi bir ailede yetişip sadece takıldığı ortam yüzünden ve kıskançlıktan bu denli psikopat olması ve gözünün dönmesi pek gerçekçi gelmedi. 

Webtoon’da trajik hikayeler olmasına rağmen karamsar bir hava yok. Hayat devam ediyor modunda biraz. Karakterlerimiz de bir şekilde her liseli gibi okula gidip gelip başlarına gelen olaylar ile baş etmeye çalışıyorlar. 


Heyecanla okuyacağınıza emin olduğum bir webtoon. Ayrıca karakter çizimleri çok hoşuma gitti. Herkes pek bir güzel, pek bir yakışıklı. Çizerin twitter hesabında başka karakterler çizimleri de var, onlar da çok iyi (bkz. @hamgi5492) Sizleri Taemin’in orjinal bedeniyle uğurluyorum.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Haikyuu!!

Yazıya başlamadan önce söylemek istediğim bir şey var: Eğer spor animelerini seviyorsanız gidin Haikyuu!! serisini izleyin, eğer bu tarz animelerin çok da büyük fanları değilseniz, yine de gidin izleyin. Elbette mangayı okumak da isteyebilirsiniz, şunu söyleyebilirim ki Haikyuu!! animesinin, özellikle ilk üç sezonu, hem animasyon açısından, hem de mangayı adapte etme bakımından oldukça başarılı. 4. sezonda animasyondaki sıkıntıları gördüğüm zaman biraz canımı sıkılmıştı, bunun sebebi ise kesinlikle ilk üç sezonda şımartılmış olmak sanıyorum ki. Üçüncü sezondan sonra animeyle birlikte mangaya geçiş yapılabilir diye düşünüyorum. Zaten anime sezon sezon geldiği için, bitmiş olan mangaya henüz yaklaşmış durumda değil. Peki bu Haikyû!! serisini bize bu kadar sevdiren şey ne? Benim öncelikli cevabım karakterler olacak. Ortaokula giden Hinata’nın, voleybol hakkında hiçbir şey bilmeden, ancak bir lise öğrencisini ekranda görerek, büyük bir tutkuyla voleybol oynamaya başlamasıyla hikayeye başlı

Dark Blue Kiss

Dark Blue Kiss, üç sezondan oluşan dizinin son sezonu. Birçok kişi, önce bu sezonu izliyor ancak dizideki karakterlerimizin hikayesi aslında ikinci sezonda başlıyor. Şöyle ki Kiss, Kiss Me Again ve Dark Blue Kiss olmak üzere üç dizi var; ancak Dark Blue Kiss'teki hikayeyi anlamak istiyorsanız Kiss Me Again'in, resmi Youtube kanalında paylaşılmış olan Pete&Kao kesitlerini izlemeniz yeterli olacaktır. Yok, ben hepsini izlerim diyorsanız, söylemem gerekir ki, Dark Blue Kiss'teki Pete ve Kao, ilk sezonda neredeyse hiç görünmüyorlar ve kronolojik hikayeleri de önce 2. sezon, sonra 1. sezon ve en son Dark Blue Kiss olarak ilerliyor. Fanlar arasındaki popülariteleri sayesinde, en sonunda başrol oldukları bir sezon almışlar kısacası.  Gelelim hikayeye, öncelikle 2. sezona dair her şeyi söyleyeceğim, o yüzden eğer diziye başlamaya hevesliyseniz, üç bölümden oluşan kısmı hemen gidip izleyin. Dark Blue Kiss'in ilk bölümünden, Pete ve Kao'nun üç yıldır beraber olduklarını a