Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Gölge ve Kemik

Gölge ve Kemik Grishaverse serisi üç kitaptan oluşuyor ve bunların ilki Gölge ve Kemik. Okuma sırası ise şu şekilde: 1. Gölge ve Kemik 2. Kuşatma ve Fırtına 3. Çöküş ve Yükseliş Benim bu kitabı okuma amacım, Kargalar Meclisi'nden önce evreni daha iyi anlamaktı ve bu nedenle Grishaverse üçlemesini bitirmeye karar verdim. Bu önemli bir ayrıntı çünkü Kargalar Meclisi'ni okumuş olan herkes daha sonrasında Grishaverse üçlemesinin bir miktar hayal kırıklığına sebep olduğunu söyleyip duruyordu internette. Ben de ilk bu seriyi okumak istedim, böylelikle yazarın diğer serilerinde gelişimini daha iyi gözlemleyebileceğimi düşündüm. Umuyorum ki gerçekten bazı şeyler değişmiştir çünkü Gölge ve Kemik o kadar sıradan ki, bazen henüz ayrıntıların tam olarak eklenmediğini, bir taslağı okuduğumu düşündüm. Neden böyle düşündüğümü sırayla açıklayacağım. Öncelikle bir fantastik kurgunun en önemli yapıtaşlarından biri olan evren tasarımından başlayalım. Her şey o kadar yüzeysel yazılmış ki, güçlerin
En son yayınlar

Dark Blue Kiss

Dark Blue Kiss, üç sezondan oluşan dizinin son sezonu. Birçok kişi, önce bu sezonu izliyor ancak dizideki karakterlerimizin hikayesi aslında ikinci sezonda başlıyor. Şöyle ki Kiss, Kiss Me Again ve Dark Blue Kiss olmak üzere üç dizi var; ancak Dark Blue Kiss'teki hikayeyi anlamak istiyorsanız Kiss Me Again'in, resmi Youtube kanalında paylaşılmış olan Pete&Kao kesitlerini izlemeniz yeterli olacaktır. Yok, ben hepsini izlerim diyorsanız, söylemem gerekir ki, Dark Blue Kiss'teki Pete ve Kao, ilk sezonda neredeyse hiç görünmüyorlar ve kronolojik hikayeleri de önce 2. sezon, sonra 1. sezon ve en son Dark Blue Kiss olarak ilerliyor. Fanlar arasındaki popülariteleri sayesinde, en sonunda başrol oldukları bir sezon almışlar kısacası.  Gelelim hikayeye, öncelikle 2. sezona dair her şeyi söyleyeceğim, o yüzden eğer diziye başlamaya hevesliyseniz, üç bölümden oluşan kısmı hemen gidip izleyin. Dark Blue Kiss'in ilk bölümünden, Pete ve Kao'nun üç yıldır beraber olduklarını a

At the End of The Road

At the End of The Road ya da diğer adıyla What Lies At The End, benim okumaktan en çok keyif aldığım webtoon. Ara sıra birkaç bölümünü okumak için açar, sonra dayanamayıp baştan okurum. Açıkçası hikaye aşırı profesyonel bir şekilde yazılmış, daha doğrusu bitirilmiş değil. Zaten çizerimiz, webtoon’un sonunda ekstra bölümlerle eksik kalan birkaç yeri tamamlamaya çalışıyor. Peki neden bu webtoon’u bu kadar sevdin derseniz, cevabım ana karakter yüzünden olacak.  Baş kahramanımız Taemin, önce babasının şiddetine dayanamayıp giden annesi, daha sonra da alkolik babası tarafından terk edilmiş, lise çağında bir genç. Okula gidemiyor çünkü part-time işlerde çalışıp babasından kalan borcu ödemeye çalışıyor. Birgün işten dönerken otobüs çarpıyor ve kendini, okulda zorbalık gören ve sonunda intihar eden Siwon’un bedeninde buluyor. Taemin’i sevme nedenim kesinlikle acıyıp sempati duymuş olmam değil çünkü Taemin böyle bir karakter değil. Bir şekilde hayata tutunmayı başarmış, vah benim başıma bunlar

Haikyuu!!

Yazıya başlamadan önce söylemek istediğim bir şey var: Eğer spor animelerini seviyorsanız gidin Haikyuu!! serisini izleyin, eğer bu tarz animelerin çok da büyük fanları değilseniz, yine de gidin izleyin. Elbette mangayı okumak da isteyebilirsiniz, şunu söyleyebilirim ki Haikyuu!! animesinin, özellikle ilk üç sezonu, hem animasyon açısından, hem de mangayı adapte etme bakımından oldukça başarılı. 4. sezonda animasyondaki sıkıntıları gördüğüm zaman biraz canımı sıkılmıştı, bunun sebebi ise kesinlikle ilk üç sezonda şımartılmış olmak sanıyorum ki. Üçüncü sezondan sonra animeyle birlikte mangaya geçiş yapılabilir diye düşünüyorum. Zaten anime sezon sezon geldiği için, bitmiş olan mangaya henüz yaklaşmış durumda değil. Peki bu Haikyû!! serisini bize bu kadar sevdiren şey ne? Benim öncelikli cevabım karakterler olacak. Ortaokula giden Hinata’nın, voleybol hakkında hiçbir şey bilmeden, ancak bir lise öğrencisini ekranda görerek, büyük bir tutkuyla voleybol oynamaya başlamasıyla hikayeye başlı

Why R U?

Why R U? dizisinde kısmen eşit süreler verilmiş iki çiftimiz başrolü paylaşıyorlar. Dizi boyunca aralarında pek bir bağlantı görmediğimiz çiftlerimizden birinde Zon'u ve Saifah'ı, diğerinde ise Fighter'ı ve Tutor'u izliyoruz. Bu hikayedeki tüm karakterlerin ve olayların gerçek kişi ve kurumlarla ilgisi vardır mantalitesi ile yola çıkmış Zon’un kız kardeşi Zol, yazdığı fanfiction sayesinde abisinin aşk hayatını değiştiriyor. O kuldaki insanları fanfictionlarına dahil eden Zol, abisini de eksik bırakmıyor. Abisi pek de haz etmediği Saifah ile shiplendiğini öğrenince her şeye bakış açısı değişiyor. Gay panic tabirinin timsali olan Zon, etrafındaki gay çiftleri fark etmeye başlıyor (ki bunlar konuk oyuncu olarak katılan tharntype ve teefuse çiftleri) ve kendini romantik klişelerin içinde buluyor. Fighter'ın ve Tutor'un ise diğer çiftimizle pek bir bağlantısı yok ve ikisi tamamen bambaşka yönde ilerleyen hikayeler. Saifah ve Zon komedi çiftimiz iken, Fighter ve Tut

2gether: The Series (2020)

2020’nin en popüler Tayland dizilerinden biri 2gether. Bu defa olay mühendislik fakültesinde okuyan öğrenciler arasında geçmiyor ancak yine üniversite öğrencilerinin hayatlarına bakış atıyoruz diziyle. Ana karakterimiz Tine’ın, bir grup kızla koşturduğu sahneyle giriş yapıyoruz seriye. Hemen ardından tüm koşuşturmanın diğer ana karakterimiz Sarawat’a ulaşmak için olduğunu görüyoruz. Her şey, bir miktar ısrarcı olan Green’in, ana karakterimize yazılmasıyla başlıyor. Tine, üstündeki bu yoğun ilgiden hoşlanmıyor ve Green’den kurtulmak için, kendine yalandan kız arkadaşı bulmak gibi çeşitli yollar arıyor, ancak kızlardan hoşlandığını belirtmesine rağmen yöntemleri bir işe yaramıyor. Tine’ın oldukça zeki arkadaşları, eğer okulun adeta yıldızı olan, fanların etrafında fır döndüğü Sarawat ile çıkarsa, Green’in cesaretini kaybedip geri adım atacağı fikrini ortaya koyuyorlar. Dizinin konusu orijinal değil. Tine, Sarawat’tan erkek arkadaşı gibi davranmasını istiyor ve olaylar gelişiyor. Ne var k

SOTUS: The Series (2016)

Neyin nesiymiş bu? Tayland bl dizileri denince akla ilk gelenlerden biri SOTUS’tur. Her ne kadar yayınlanalı çok uzun süre olmasa da, fanlar arasında kısa sürede bu kategorinin baş köşesine oturmuş bir dizi. Dizi, bir üniversitenin mühendislik fakültesi öğrencileri arasında geçiyor. Öncelikle bizim üniversitelerimizi tamamen unutun ve aşırı disiplinli bir lise hayal edin ama bu disiplinin öğrenciler arasında sağlandığını düşünün. Fakülte tam olarak böyle bir ortama sahip. Üçüncü sınıflardan seçilmiş öğrenciler, yeni gelen öğrencileri eğitmek, disiplini sağlamak ve onlara birlikte çalışmak gibi çeşitli alışkanlıkları kazandırmakla yükümlüler. Hikayemiz, adeta bir dizi komutanmış gibi birinci sınıfların toplanma alanına gelen üçüncü sınıflar ile başlıyor. Ana karakterlerimizden biri olan Arthit, birinci sınıflardan, üst dönemlerinden bir hafta içinde bin imza toplamalarını istiyor. Her şey, diğer ana oğlanımızın Kongpop’un elini kaldırıp bunun mümkün olmadığını söylemesiyle başlıyor ve b